KAHVE BAHANE

KAHVE BAHANE
Gönül ne kahve ister ne kahvehane gönül sohbet ister kahve bahane…Belki de dedelerden anneannelerden , babaannelerden kalan bir miras belki de alışkanlık… Çok severim Türk kahvesini, benim için diğer kahvelere hiç benzemez... Özel bir tadı, köpüğü, kokusu, pişirilişi, ikramıyla kendine özgü bir kimliği ve geleneği vardır. Yumuşak ve kadifemsi köpüğü sayesinde damakta ,uzun süre tadını bırakır. Günlük yaşamımızda çok yer etmiştir.Nerede içiyorsan, kiminle içiyorsan ona göre değişir tadı...Dostlarınla içtiğin kahve neşe dolu bol köpüklüdür. Sevdiğin dostun üzüntülü ise içtiğin kahvenin tadı kederlidir,acıdır. Tek başına balkonda içtiğin kahve ,yalnızlıktır. Yorgun olduğunda hafifletir seni,unutturur yorgunluğunu,İçki içmişsen koyu şekersiz bir kahve derin kuyudan çıkararak,ferahlatır ,derin bir uykuya dalarsın… Kızlarımızı istemeye gelinen evlerin,bayramlarımızın vazgeçilmez ikramıdır,Türk kahvesi...B inlerce yıl öncesinden zamanımıza kadar bir çok şeylerle bakılan fal, bizim Türk kahvemizle de özleşmiştir,Türk kahvesi deyince ,Kahve içen kişi dibindeki telveyi ,fincanını sol elle tutarak,sağdan sola çevirerek üç kere çalkalayıp kapatır.sonrada’’bakacak kimse var mı?’’diye sorar,bakan yoksa kendin bildiğine göre yorum yapar.Apartmanda her gün bir evde saat onda kahve içilir. Komşu Naciye hanım sabah saat onda muhakkak bağırır ,Ayşelerdeyiz hadi gelen gelsin.Tabi ki Naciye hanım çok iyi fal baktığından herkes işi gücü bırakıp peşinden…..kapıdan içeri girerken de ’’Şule kızım çabuk bir kahve yap da içelim’’daha öğlene yemek yapacağım.Herkes saat ona kadar bir işler yapmıştır, bu o yorgunluğun dinlenme kahvesidir. Kahve aynı kahvedir belki... köpüğüyle, rengiyle,dumanıyla,yorgun oldukları için , içtikleri kahve hafifletir kendine getirir,unutturur günün ağırlığını insanlara...Biraz da gönül ne kahve ister ne kahvehane gönül sohbet ister kahve bahane hatırlatır.Kahveler içilir,tabi ki arkasından fincanlar kapatılır.Naciye hanım bakacak fallara…Fallar… Her gün aynı şey ,siz inanırımsınız? Fal nasıl bakılır,çıkanları varmıdır..Hepinize bol şekerli kahve tadında günler,sohbetler dilerim. (Bahar Demir)

27 Şubat 2008 Çarşamba

Yiyecekler ve Kırışıklıklar Arasındaki İlişki

Yiyecekler ve Kırışıklıklar Arasındaki İlişki

Yiyeceklerin Gücü Araştırmacılar beslenme düzeninizin cilt yaşlanmasına etkileri üzerinde çalışmalara devam etmektedir. Son zamanlarda yapılan bir araştırma neticesinde, sebze, özellikle fasulye türü bitkiler, zeytinyağı, fındık ve besin değerli açısından zengin ekmekler tüketenlerin; kırmızı et, tereyağ ve şekerli yiyecekler tüketenlere oranla çok daha az kırışıklıklara sahip olduğunu belirledi. Uzmanlar A, C ve E vitaminleri ve zinc, selenyum gibi minerallerin cilt hücreleri tarafından üretilen potansiyel zarar verici serbest radikallerin sayısının artmasına engel olduğu hakkında ciddi şüphe duymaktalar. Bu antioksidan vitaminlerin cildin yaşlanmasına neden olan UV ışınlarına karşı koruduğu da bazı çalışmalar ışığında ortaya koymuştur. Başka bir çalışmada ise, karotenoid pigmentlerinden tüketen açık tenli kişilerin UV ışınlarına karşı ciltte oluşabilecek tahriş ve zararlara karşı daha çok koruma sağladıkları bilinmektedir ve böylece sağlıklı bir cilt rengini muhafaza edebilirler. Karotenoid açısından zengin yiyecekler yemek istiyorsanız size birkaç seçenek sunabiliriz. Karotenoidin bolca bulunduğu yiyecekler kayısı, havuç, tatlı patates, ıspanak, kantalup kavunu ve parlak yeşil, portakal rengine ve sarısı renge sahip diğer meyve ve sebzelerdir. Multivitamin katkıları cildinize yaşlanmaya karşı korunma konusunda yardımcı olurlar. Ek olarak günde 4-5 adet meyve veya sebze tüketmek, botanik antioksidanlar tüketmek ile aynı anlama geldiğinden cildinizi ultraviyole radyasyona karşı korumak ile aynı anlama gelmektedir. (RealAge)

Hiç yorum yok: